The result remains to be seen.
- Sonuç görülmek için kalır.
Tom didn't want to be seen with Mary.
- Tom, Mary'yle görülmek istemiyordu.
The result remains to be seen.
- Sonuç görülmek için kalır.
Tom doesn't want to be seen with Mary.
- Tom Mary ile görülmek istemiyor.
I saw her somewhere two years ago.
- Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
I saw John at the library.
- Kütüphanede John'u gördüm.
Love is seeing her in your dreams.
- Aşk onu rüyalarında görmektir.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Mary decided never to see him any more.
- Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
I have not seen him lately.
- Son zamanlarda onu görmedim
I turned off the TV because I had seen the movie before.
- Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
She stood astonished at the sight.
- Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.
Is there any end in sight to the deepening economic crisis?
- Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
She was deemed to deserve the gold medal for fair play.