Bay White onun için mahkemeye çıktı.
- Mr White appeared for him in court.
Onun için bir gömlek satın aldı.
- She bought a shirt for him.
Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
- My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Bu benim için çok zordu.
- It's too hard for me.
Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
run for it.
... have to explain to him that I was experimenting with anti-matter. I was creating anti-electrons ...
... times I've seen him really argue with someone to get in ...