fing ein

listen to the pronunciation of fing ein
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fing ein в Английский Язык Турецкий язык словарь

captured
(Bilgisayar) yakalanan

Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın. - Please free the captured birds.

Yakalanan malzemeleri yaktılar. - They burned the captured supplies.

captured
mazbut
trapped
dolaba girmek
trapped
tuzağa düşmüş

Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol! - You're trapped. Surrender!

Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti. - Layla felt completely trapped.

trapped
tuzağa düşürülmüş

Arabada tuzağa düşürülmüş biri var. - There's someone trapped in the car.

Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü. - He was trapped in a dead-end job.

trapped
(Konuşma Dili) pusuya düşmüş
trapped
(İnşaat) tutsak kalmış
trapped
tongaya basmak
trapped
(Konuşma Dili) köşeye sıkışmış
trapped
hapsedilmiş
trapped
tutulmuş
encapsulated
kapsüllü
trapped
{f} tuzağa düşür

Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü. - The divers were trapped in the cave.

Tom tuzağa düşürüldü. - Tom has been trapped.

captured
yakala

Çocuk bir ağ ile kuşu yakaladı. - The boy captured the bird with a net.

Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu. - Tom was afraid of being captured by the enemy.

trapped
Kapana kısılmış

Tom kapana kısılmış gibi görünüyor. - Tom looks like he's trapped.

Tom kapana kısılmış hissediyor. - Tom is feeling trapped.

encapsulated
(Tıp) Etrafı kapsülle çevrili, kapsüllü
Немецкий Язык - Английский Язык
captured
entrapped
encapsulated
trapped
Die Polizei fing den Dieb vor der Badeanstalt ein.
Police snared the thief outside the public baths