fabrikacı

listen to the pronunciation of fabrikacı
Турецкий язык - Английский Язык
factory owner, manufacturer
fabrika
factory

That factory makes toys. - O fabrika oyuncaklar yapar.

The factory is producing a new type of car. - Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.

fabrika
(Hukuk) plant

Her father was a tractor driver and her mother worked in a textile plant. - Babası bir traktör sürücüsüydü ve annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.

Valentina started school in 1945 when she was eight years old. She left school to begin working in a textile plant in 1953. - Valentina sekiz yaşındayken 1945 yılında okula başladı. O, 1953 yılında bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamak için okulu bıraktı.

fabrika
install
fabrika
(Askeri) arsenal
fabrika
production plant
fabrika
(Ticaret) work

He had been working in the factory for three years when the accident occurred. - Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.

Tony did not want to work in a shop or a factory. - Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.

fabrika
manufacturing plant
fabrika
mill

He works at the steel mill. - O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.

Tom works at the steel mill. - Tom çelik fabrikasında çalışıyor.

fabrika
manufactory
fabrika
factory, works, plant, mill
fabrika
factory, plant, works
fabrika
workshop
fabrika
hacienda
fabrika
works

He works in a factory. - O bir fabrikada çalışır.

He works in a factory. - O bir fabrikada çalışıyor.

Турецкий язык - Турецкий язык
Fabrika sahibi veya fabrika işleten kimse, fabrikatör
fabrikatör
fabrika
İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretim evi: "Bir deri fabrikası her yerde yapılabilir."- Y. K. Beyatlı
FABRİKA
(Osmanlı Dönemi) Sanayi mâmüllerinin büyük ölçüde imal edildiği yer
Fabrika
üretimlik
Fabrika
üretim evi
fabrika
İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretim evi