erelong

listen to the pronunciation of erelong
Английский Язык - Турецкий язык
hemen
soon
birazdan

O birazdan burada olacak. - He will be here soon.

Tom birazdan burada olmalı. - Tom should be here soon.

soon
pek yakında
soon
hemen

O, kazadan hemen sonra öldü. - He died soon after the accident.

Okulun yakıldığına dair haberler şehirde hemen yayıldı. - The news that the school had been burned down soon spread though the town.

soon
erken

Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi. - Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.

Onu ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi. - The sooner you do it, the better it is.

soon
(zarf) çok geçmeden, yakında, pek yakında, birazdan, biraz sonra, çabuk, erken, erkenden, hemen, neredeyse, seve seve
soon
ha bugün ha yarın
soon
er
soon
kolaylıkla
soon
çoka varmaz
before long
çabuk
before long
yakında
soon
yakın zamanda

Tom'un yakın zamanda hapishaneden çıkacağı olası değil. - It's unlikely that Tom will get out of prison anytime soon.

Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor. - It doesn't look as if that's going to happen any time soon.

soon
yakında

O yakında hastaneden ayrılacak. - She will leave the hospital soon.

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

soon
tercihan
before long
(Fiili Deyim ) çok geçmeden , hemen ardından
before long
çok geçmeden

Umarım otobüs çok geçmeden gelir. - I hope the bus will come before long.

Bahar çok geçmeden burada olacak. - Spring will be here before long.

Английский Язык - Английский Язык
Before long, soon
{a} before a long time passes, shortly, soon
before long
soon
Before the &?;apse of a long time; soon; usually separated, ere long