Tom couldn't answer even one question on yesterday's test.
- Tom dünkü testte bile bir soruya bile cevap veremedi.
Waseda tied Keio in yesterday's game.
- Waseda dünkü oyunda Keio ile berabere kaldı.
There are more clouds today than yesterday.
- Bugün dünkünden daha fazla bulutlar var.
It's windier today than it was yesterday.
- Hava bugün dünkünden daha rüzgarlı.
I helped my father yesterday.
- Dün babama yardım ettim.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
Forget about the past. Compared to yesterday, I like today more. That's why I try to enjoy the moment, that's all.
- Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.
Yesterday I baked pastries with mushrooms.
- Dün Mantarlı hamur işleri pişirdim.
Tom seemed to enjoy himself yesterday at the party.
- Tom dün partide eğleniyor gibi görünüyordu.
I saw you yesterday at the funeral.
- Seni dün cenaze töreninde gördüm.