Tom'un çelişkili duyguları vardı.
- Tom had conflicting feelings.
Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.
- I have conflicting feelings about my childhood.
Konuyla ilgili çelişkili görüşlerimiz var.
- We have conflicting opinions on the matter.
Leyla'nın çelişkili ifadesi mahkemeyi şaşırttı.
- Layla's conflicting testimony confused the court.
Anlaşmazlık tırmanıyor.
- The conflict escalates.
Bir anlaşmazlık görmüyorum.
- I don't see a conflict.
Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.
- The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
- This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.
Yerli konuşmacılar dillerinde doğru olan veya olmayan şey hakkında çelişkili bilgiler verebilirler.
- Native speakers can give you conflicting information about what is or is not correct in their language.
Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.
- I have conflicting feelings about my childhood.
O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor.
- He seems to be always in conflict with someone.
Kış Savaşı, Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasındaki askeri bir çatışmaydı.
- The Winter War was a military conflict between Finland and the Soviet Union.
İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
- The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.
Onun davranışı söylediği ile çelişiyor.
- His behavior conflicts with what he says.
Yerli konuşmacılar dillerinde doğru olan veya olmayan şey hakkında çelişkili bilgiler verebilirler.
- Native speakers can give you conflicting information about what is or is not correct in their language.
Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.
- The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
- This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.
In the absence of all conflicting evidence.
Your conference call conflicts with my older one: please reschedule.
I wanted to attend the meeting but there's a conflict in my schedule that day.