conclusive, decisive, final, crucial

listen to the pronunciation of conclusive, decisive, final, crucial
Английский Язык - Турецкий язык

Определение conclusive, decisive, final, crucial в Английский Язык Турецкий язык словарь

deciding
karar vererek
deciding
(Bilgisayar) karar veriyor

Yağmura rağmen biz dışarı çıkmak için karar veriyoruz. - Despite the rain, we're deciding to go out.

Gittikçe daha fazla insan et yemeyi durdurmaya karar veriyor. - More and more people are deciding to stop eating meat.

deciding
{f} karar ver

Köpeğimi hangi marka köpek yiyeceği ile besleyeceğime karar vermede güçlük çekiyorum. - I had trouble deciding which brand of dog food to feed my dog.

Tom'un daha sonra ne yapacağına karar verme sorunu vardı. - Tom had trouble deciding what to do next.

deciding
{i} kesin
Английский Язык - Английский Язык
{s} deciding