conclusive, decisive, final, crucial

الإنجليزية - التركية

تعريف conclusive, decisive, final, crucial في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

deciding

karar vererek

deciding

(Bilgisayar) karar veriyor

Yağmura rağmen biz dışarı çıkmak için karar veriyoruz. - Despite the rain, we're deciding to go out.

Gittikçe daha fazla insan et yemeyi durdurmaya karar veriyor. - More and more people are deciding to stop eating meat.

deciding

{f} karar ver

Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür. - The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.

Lütfen ne yapacağınıza karar vermeden önce zaman ayırın. - Please take your time before deciding what to do.

deciding

{i} kesin

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف conclusive, decisive, final, crucial في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{s} deciding

الواصلة

conclusive, decisive, final, cru·cial