Tom'un hali vakti çok yerinde değil.
- Tom isn't very well off.
O yerinde harcanmış paraydı.
- That was money well spent.
Pekala, bunu sen yapmadıysan, öyleyse kim yaptı?
- Well, if you didn't do it, then who did?
Öyleyse siz de bu kursu takip etmeyi planlıyorsunuz.
- So you're planning to follow this course as well!
O, Japonya tarihine iyice aşina oldu.
- He got well acquainted with the history of Japan.
Ellerinizi iyice yıkayın
- Wash your hands well.
Tamamen NTT'ye ait şirket, iyi kazanıyor.
- The company, wholly owned by NTT, is doing well.
Tom tamamen iyi bir şekilde anlayabiliyor.
- Tom can understand perfectly well.
O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.
- He has been well off since he started this job.
Tom hâlâ iyi durumda.
- Tom is still doing well.