I have some unfinished business to take care of.
- İlgilenmem gereken biraz bitirilmemiş işim var.
We had some unfinished business to attend to.
- İlgilenecek biraz bitirilmemiş işimiz vardı.
The referee blew his whistle to end the match.
- Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.
He tried to bring the argument to an end.
- O, tartışmayı bitirmeye çalıştı.
Are you through with your breakfast?
- Sabah kahvaltını bitirdin mi?
I resolved to break up with her cleanly.
- Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.
What did Tom end up doing?
- Tom ne yapmayı bitirdi?
I never thought we'd end up like this.
- Sonunda böyle bitireceğimizi asla düşünmedim.
Tom concluded his speech with a proverb.
- Tom konuşmasını bir atasözü ile bitirdi.
That concludes our business.
- O, işimizi bitiriyor.
Tom will finish serving his sentence next month.
- Tom gelecek ay cezasını çekmeyi bitirecek.
I'll be with you as soon as I finish this job.
- Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
I've finished typing the report.
- Raporu yazmayı bitirdim.
Having finished my work, I left the office.
- İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
Sami finished the transaction and left.
- Sami işlemi bitirdi ve ayrıldı.