Tom's hobbies include playing chess and collecting stamps.
 - Tom'un hobileri arasında satranç oynamak ve pul biriktirmek var.
Tom does everything he can to save money.
 - Tom para biriktirmek için yapabileceği her şeyi yapar.
We must cut our expenses to save money.
 - Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.
He worked hard to save up some money.
 - O biraz para biriktirmek için çok çalıştı.
She's worked hard to save up money.
 - Para biriktirmek için sıkı çalıştı.