O amcasına bitişik yaşadı.
- He lived next to his uncle.
O, o binaya bitişiktir.
- It's next to that building.
Çelik binanın bitişiğinde papatyalar var.
- There are daisies next to the steel building.
Evimin yanında birkaç dükkân var.
- There are a few shops next to my house.
Bay Johnson'ın evi evimin yanındadır.
- Mr Johnson's house is next to my house.
Mutfakta neredeyse hiçbir şeyimiz yoktu.
- We had next to nothing in the kitchen.
O konuda neredeyse hiçbir şey bilmiyor.
- He knows next to nothing about the issue.