He cut his finger with the knife.
 - O, bıçakla parmağını kesti.
The tip of the knife blade is sharp.
 - Bıçak ağzının ucu keskindir.
Don't let the kid play with knives.
 - Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
Give us two knives and four forks, please.
 - Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.
I received a knife with a sharp blade.
 - Keskin ağızlı bir bıçak aldım.
The tip of the knife blade is sharp.
 - Bıçak ağzının ucu keskindir.
The tip of the knife blade is sharp.
 - Bıçak ağzının ucu keskindir.
How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade?
 - Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir?
Dan's body was found in a well with fifty stab wounds.
 - Dan'in cesedi elli tane bıçak yarasıyla birlikte bir kuyu içinde bulundu.
Sami had one stab wound to his chest.
 - Saminin göğsünde bir bıçak yarası vardı.
Three men menaced him with knives.
 - Üç adam bıçaklarla onu tehdit etti.
Keep the children away from the knives.
 - Çocukları bıçaklardan uzak tutun.
Can I have silverware for my meal?
 - Yemeğim için gümüş çatal bıçak takımı alabilir miyim?
Where is the cutlery?
 - Çatal bıçak takımı nerede?
The cutlery has disappeared.
 - Çatal bıçak takımı ortadan kayboldu.