Lots of low trees grow on the hill.
 - Tepede bir sürü bodur ağaçlar büyümektedir.
Tom was lucky to grow up bilingual.
 - Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.
If you want to grow up, you have to drink a lot of milk.
 - Büyümek istiyorsan, çok süt içmek zorundasın.
Tom was lucky to grow up bilingual.
 - Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.
Tom was lucky to grow up bilingual.
 - Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.
If you want to grow up, you have to drink a lot of milk.
 - Büyümek istiyorsan, çok süt içmek zorundasın.
In order to grow well, these plants need soil that does not contain too much moisture.
 - İyi büyümek için, bu bitkilerin çok fazla nem içermeyen toprağa ihtiyacı var.
Tom was lucky to grow up bilingual.
 - Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.