avluya

listen to the pronunciation of avluya
Турецкий язык - Английский Язык

Определение avluya в Турецкий язык Английский Язык словарь

avlu
yard

Mr. White's yard is large. - Bay White'ın avlusu büyüktür.

Tom dug a hole in his front yard. - Tom ön avlusunda bir çukur kazdı.

avlu
courtyard

The windows of my bedroom face the courtyard. - Yatak odamın pencereleri avluya bakar.

Our client wants to build a house with an internal courtyard in order to avoid unwelcome gazes from the outside. - Müşterimiz dışarıdan istenmeyen bakışları önlemek amacıyla iç avlusu olan bir ev inşa etmek istiyor.

avlu
close
avlu
patio

I have a small vegetable garden on my patio. - Avlumda küçük bir meyve bahçem var.

avlu
quad
avlu
backyard

My grandmother was pulling up weeds in her backyard. - Büyükannem avlusundaki otları çekiyordu.

We have three trees in our backyard. - Avlumuzda üç tane ağaç var.

avlu
loggia
avlu
court

Our client wants to build a house with an internal courtyard in order to avoid unwelcome gazes from the outside. - Müşterimiz dışarıdan istenmeyen bakışları önlemek amacıyla iç avlusu olan bir ev inşa etmek istiyor.

The windows of my bedroom face the courtyard. - Yatak odamın pencereleri avluya bakar.

avlu
quadrangle
avlu
{i} atrium
avlu
forecourt; quad
avlu
dooryard
avlu
court, courtyard
avlu
yard; atrium; Garth
avlu
{i} forecourt
avlu
{i} Garth
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение avluya в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Avlu
(Osmanlı Dönemi) ARÂ
Avlu
hayat
Avlu
sahn
Avlu
(Osmanlı Dönemi) FECVE
Avlu
(Osmanlı Dönemi) ARAT
Avlu
harim
Avlu
hanay
avlu
Odaların önüne yapılan koridor
avlu
Bir yapının ortasında kalan üstü açık ve duvarla çevrili alan
avlu
Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat (II): "O dar, o şekilsiz avluya bir masa, iki sandalye koydu."- M. Ş. Esendal
avlu
Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan