Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
 - No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
İşi oyundan ayırmaktan hoşlanıyorsunuz.
 - You like to distinguish work from play.
İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.
 - The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.
Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
 - Reality and fantasy are hard to distinguish.
Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.
 - One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.
Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
 - Sometimes reality and fantasy are hard to distinguish.
Bir sakalla mükemmel görüneceğini düşünüyorum.
 - I think you'd look distinguished with a beard.