O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
- He ate three and said he could eat as many again.
Okuyabildiğin kadar çok sayıda kitap okumalısın.
- You should read as many books as you can.
O, benim sahip olduğum kadar çok sayıda pula sahip.
- She has as many stamps as I.
Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
- I'll give you as many as you like.
Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.
- There are as many as two hundred cherry trees in this park.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bir gün içinde beş roman gibi çok sayıda kitap okuyamayacaksın.
- Try as you may, you will not be able to read as many as five novels in a day.
I saw three plays in as many days.
... So I have dreamed in this question many times. ...
... which is the way many of us-- we think of ...