Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
Everything too stupid to say is sung.
- Söylenemeyecek kadar aptalca olan her şey söylenir.
It was stupid of you to believe in him.
- Ona inanmakla aptallık ettin.
It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
- İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
Life is as a box of matches. Treating it cautiously is foolish, not treating it cautiously is dangerous.
- Yaşam bir kutu kibrit gibidir. Dikkatli davranırsan aptallıktır. Dikkatli davranmazsan tehlikelidir.
Don't call that student a fool.
- O öğrenciye aptal deme.
A fool and his money are soon parted.
- Aptal parasını çabuk harcar.
I thought you were a dummy.
- Ben senin bir aptal olduğunu düşünüyordum.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
His boyfriend is an idiot.
- Onun erkek arkadaşı aptal.
He is too dumb to fear danger.
- O, tehlikeden korkmayacak kadar aptaldır.
The world is full of dumb people.
- Dünya aptal insanlarla dolu.
It sounds a bit goofy.
- O biraz aptal görünüyor.
Tom does do some goofy things from time to time.
- Tom zaman zaman bazı aptalca şeyler yapıyor.
This imbecile has sharp teeth.
- Bu aptalın keskin dişleri var.
It's better to be alone than with some dumbass by your side.
- Yalnız olmak yanında birkaç aptalla birlikte olmaktan daha iyidir.
What do you say we ditch this bozo and have some fun?
- Bu aptaldan kurtulup biraz eğlenmeye ne dersiniz?
Is it hard to fool you?
- Seni aptal yerine koymak zor mu?
Tom didn't want to make a fool of himself.
- Tom kendini aptal yerine koymak istemedi.
Why do fools fall in love?
- Neden aptallar aşık olur?
Much better alone than with fools.
- Yalnız kalmak aptallarla olmaktan çok daha iyidir.