O bir polis memuru oldu.
- He became a police officer.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Onlar subay olmuşlardı.
- They had become officers.
Donanma subayları beyaz üniformalar giyer.
- Officers of the navy wear white uniforms.
Şirket tüm çalışanları için sağlık bakımı ve hayat sigortası avantajları sağlar.
- The company provides health care and life insurance benefits for all of its employees.
O, çalışanlarına iyi davranır.
- He treats his employees well.
İşçilere iki haftada bir ödeme yapılır.
- The employees are paid biweekly.
İşçilerimiz buz fırtınasının neden olduğu hasarı onarmak için gece gündüz çalışıyorlar.
- Our employees are working around the clock to fix the damage caused by the ice storm.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Tom bir güvenlik görevlisidir.
- Tom is a security officer.
O bir polis memuru oldu.
- He became a police officer.
Bir polis memuru onunla konuşuyor.
- A police officer is talking to her.
In most Japanese companies, only a few executives have a room to themselves.
- In den meisten japanischen Firmen verfügen nur wenige leitende Angestellte über ein eigenes Büro.