Tom Mary'nin evlat edinilmiş erkek kardeşi.
- Tom is Mary's adopted brother.
Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum.
- I know that I'm adopted.
Bu küresel şirket genel olarak kabul görmüş muhasebe ilkelerini izliyor.
- This global company follows generally accepted accounting principles.
Bu konuyla ilgili rican kabul edildi.
- Your request of this matter has been accepted.
O, kısa sürede aileye kabul edildi.
- He was soon accepted into the family.
Anne evlatlık oğluna karşı zalimdi.
- The mother was cruel to her adopted son.
O, yetimi evlatlık kabul etti.
- He adopted the orphan.
Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
- They accepted him as the city's best doctor.
Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
- They accepted her as the city's best doctor.
Tom yeni bir politika benimsedi.
- Tom adopted a new policy.
Tom Mary'nin fikrini benimsedi.
- Tom adopted Mary's idea.
Tom yeni bir politika benimsedi.
- Tom adopted a new policy.
Tom Mary'nin fikrini benimsedi.
- Tom adopted Mary's idea.
Onun üvey ebeveynleri ona karşı gerçek ebeveynlerinden şimdiye kadar olduğundan çok daha nazikti.
- Her adoptive parents are much kinder to her than her birth parents ever were.
Tom'un üvey anne ve babası, öz anne ve babasına göre ona daha kibarlar.
- Tom's adoptive parents are much kinder to him than his birth parents ever were.
Supposing you had one million yen, what would you do with it?
- Angenommen, du hättest eine Million Yen, was würdest du damit machen?