Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
 - I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
Bizimle her şey iyidir.
 - Everything is well with us.
Tom'un hali vakti çok yerinde değil.
 - Tom isn't very well off.
O yerinde harcanmış paraydı.
 - That was money well spent.
Öyleyse, birisinin hatasını düzeltmekte geç kalmak diye bir şey yoktur.
 - Well, there's no such thing as being too late to correct one's faults.
Peki, öyleyse, yapmamı istiyorsan onu yaparım.
 - Well, then, if you want me to I'll do it.
Tom ofiste olanların iyice farkında.
 - Tom is well aware of what is going on at the office.
Ellerinizi iyice yıkayın
 - Wash your hands well.
Tom sorunun tamamen farkındadır.
 - Tom is well aware of the problem.
Onun ailesi tamamen çok iyidir.
 - His family are all very well.
O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.
 - He has been well off since he started this job.
Tom hâlâ iyi durumda.
 - Tom is still doing well.
Peki, hangi sporları seversin?
 - Well, what sports do you like?
Peki, bunu söylemek aptalca bir şeydi.
 - Well, that was a stupid thing to say.