Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
Natto berbat kokuyor, ama lezzetli.
- Natto smells awful, but tastes delicious.
Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu?
- You look awful. What happened?
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Niçin o kadar korkunçsun?
- Why are you so awful?
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Berbat bir şey olacağına dair içimde kötü bir his var.
- I have a nasty feeling something awful is going to happen.
İnsanların hakkımızda söylediklerinin doğru olduğunu bilmek ne kadar kötü!
- How awful to reflect that what people say of us is true!
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.
... >>Lady Gaga: It looks an awful lot like one of the outfits, ...
... So, I cannot give you a deterministic picture. I can tell you what would be awful. We could ...