O varlıklı görünüyor fakat aslında değil.
- He looks wealthy, but actually he's not.
O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.
- He is wealthy in appearance but not in reality.
Zenginlik ve şöhret umurumda değil.
- I don't care for wealth and fame.
Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.
- Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.
Dünyanın en zengin insanlarının toplam net serveti 2016 yılında % 18 artarak 7.67 trilyon dolara yükseldi.
- The total net worth of the world's richest people rose by 18% in 2016 to $7.67 trillion.
Bütün servetine rağmen o mutlu değildir.
- For all his riches he is not happy.
Tom zenginlik ve şöhret istiyor.
- Tom wants riches and fame.
Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
- Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.