Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

act in concert or unite in a common purpose or belief

listen to the pronunciation of act in concert or unite in a common purpose or belief
Английский Язык - Турецкий язык

Определение act in concert or unite in a common purpose or belief в Английский Язык Турецкий язык словарь

unite
{f} birleştirmek

On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler. - In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.

Tom bölmek değil birleştirmek istedi. - Tom wanted to unite not divide.

unify
{f} birleştirmek
unite
{f} bağlamak
unify
birleştir

Çeşitli grupları birleştirmeye çalıştı. - He tried to unify the various groups.

unify
{f} aynı yapmak
unify
bütünlestirmek
unify
tekbiçimli kilmak
unify
tekbiçimli kılmak
unify
bütün haline getirmek
unify
bütünleştirmek

Şirketimizi bütünleştirmek için yeni bir müdüre ihtiyacımız var. - We need a new director to unify our company.

unify
bir örnek yapmak
unite
birlikte olmak
unite
(belli bir amaç için) birlikte hareket etmek
unite
birleştir

On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler. - In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.

Savaş Amerikan halkını birleştirdi. - The war had united the American people.

unite
raptetmek
Английский Язык - Английский Язык
unify
unite
act in concert or unite in a common purpose or belief

    Расстановка переносов

    act in con·cert or u·nite in a com·mon pur·pose or be·lief

    Турецкое произношение

    äkt în kınsırt ır yunayt în ı kämın pırpıs ır bîlif

    Произношение

    /ˈakt ən kənˈsərt ər ˈyo͞oˌnīt ən ə ˈkämən ˈpərpəs ər bəˈlēf/ /ˈækt ɪn kənˈsɜrt ɜr ˈjuːˌnaɪt ɪn ə ˈkɑːmən ˈpɜrpəs ɜr bɪˈliːf/
Избранное