Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
Toplantı gündemini göndermedeki gecikme için özür dilerim.
- I apologize for the delay in sending the agenda.
Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.
- We lost no time sending him to the hospital.
Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum.
- I am sending a copy of my letter to you.
Japonya 1912'den beri Olimpiyatlara atletler gönderiyor.
- Japan has been sending athletes to the Olympics since 1912.
Bana böyle hoş bir hediye gönderdiğin için çok teşekkür ederim.
- Thank you very much for sending me such a nice present.
Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.
Dizel göndererek bana yardım eder misin?
- Could you help me by sending diesel?