a relic of an ancient building or other structure

listen to the pronunciation of a relic of an ancient building or other structure
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a relic of an ancient building or other structure в Английский Язык Турецкий язык словарь

remains
{i} kalıntılar

Antik uygarlıkların kalıntılarını korumaya çalışmalıyız. - We must try to preserve the remains of ancient civilizations.

Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu. - Human remains were found during the excavation.

remains
artıklar
remains
{i} izler
remains
kalıtlar
remains
yığıntı
remains
ceset kalıntısı
remains
kalanlar
remains
yemek artıkları
remains
döküntü
remains
artık
remains
ölünün kemikleri
remains
kalıntı

Orada kalenin kalıntılarını hâlâ görebilirsin. - You can still see the remains of the fortress there.

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

remains
ceset
remains
ölü

Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. - Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.

Onun ölümünün sebebi bir sır olarak kalır. - The cause of his death still remains a mystery.

remains
kal

O, tehlike karşısında sakin kalır. - He remains calm in the face of danger.

O, prensiplerine sadık kalıyor. - He remains loyal to his principles.

remains
(isim) izler
Английский Язык - Английский Язык
remains
a relic of an ancient building or other structure

    Расстановка переносов

    a rel·ic of an an·cient build·ing or oth·er struc·ture

    Турецкое произношение

    ı relîk ıv ın eynşınt bîldîng ır ʌdhır strʌkçır

    Произношение

    /ə ˈrelək əv ən ˈānsʜənt ˈbəldəɴɢ ər ˈəᴛʜər ˈstrəkʧər/ /ə ˈrɛlɪk əv ən ˈeɪnʃənt ˈbɪldɪŋ ɜr ˈʌðɜr ˈstrʌkʧɜr/
Избранное