O beni azıcık korkutmuyor.
- That doesn't scare me one bit.
Ben azıcık şaşırmadım.
- I'm not surprised one bit.
Tom şapkasındaki bir parça kiri fırçaladı.
- Tom brushed a bit of dirt off of his hat.
Her küçük parça yardım eder.
- Every little bit helps.
Bu gece uçuş saatimiz 6 saatin altında olacak, ancak bazı şeyleri biraz hızlandırabilip hızlandıramayacağımızı göreceğiz.
- Our flying time tonight will be just under 6 hours, but I'll see if I can speed things up a bit.
... or sing. Because, you know, a lot of times, my best cowriters are just really great at ...
... >>Taylor Swift: Wow. >>Kevin Allocca: Do you sing your own songs ...