Tom wasn't feeling particularly talkative.
- Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
I'm not particularly keen on this kind of music.
- Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.
I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.
- Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
It is especially hot today.
- Hava bugün özellikle çok sıcak.
I am pleased with this vivid portrait in particular.
- Ben özellikle bu canlı portreden memnunum.
I don't want to go anywhere in particular.
- Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.
I, for one, don't like pictures like this.
- Ben özellikle bu tür resimleri sevmiyorum.
I'd like to visit America most of all.
- Özellikle Amerika'yı ziyaret etmek istiyorum.
Could you explain all the safety features to me once again?
- Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin?
This bookstore deals exclusively in old and rare books.
- Bu kitapçı özellikle eski ve nadir kitaplarla ilgileniyor.
She is reputable, rational and above all pretty.
- O, saygın rasyonel ve özellikle güzel.
We would like to eat. Could you serve us expressly? We need to be on our way before half past one.
- Yemek yemek istiyoruz. Özellikle bize hizmet eder misiniz? bir buçuktan önce yolda olmalıyız.
She had many awards, notably a Nobel Prize.
- Onun çok ödülü vardı, özellikle bir Nobel Ödülü.
What specifically looks wrong?
- Özellikle ne yanlış görünüyor?
When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
- Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.