We are a suicide prevention organization.
- Biz bir intihar önleme organizasyonuyuz.
This is Fire Prevention Week.
- Bu yangın önleme haftasıdır.
If you want to avoid cholesterol, eat lean meat with no fat.
- Eğer kolesterolü önlemek istiyorsanız yanında yağ olmadan yağsız et yiyin.
Please try your best to avoid accidents.
- Lütfen kazaları önlemek için elinizden geleni yapın.
Precautionary measures were unnecessary.
- İhtiyati önlemler gereksizdi.
I didn't take any precautions.
- Herhangi bir önlem almadım.
Congress did not approve the measure.
- Kongre önlemi onaylamadı.
Such measures were not necessary.
- Böylesine önlemler gerekli değildi.
Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
We sprinkle salt to ward off bad luck.
- Kötü şansları önlemek için tuz serpiyoruz.
Tom couldn't have done anything to prevent the accident.
- Tom kazayı önlemek için bir şey yapmış olamazdı.
We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
He could not take effective measures.
- O etkin önlemler alamadı.
We took strong measures to prevent it.
- Onu önlemek için güçlü önlemler aldık.
We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
In some cases, mastectomy is prophylactic surgery - a preventive measure taken by those considered to be at high risk of breast cancer.
- Bazı durumlarda, meme ameliyatı koruyucu bir ameliyattır- meme kanseri riski yüksek olduğu düşünülenler tarafından alınan bir önlem.
Cyprus is struggling to avoid bankruptcy.
- Kıbrıs iflası önlemek için mücadele ediyor.
Our aim is to forestall all those risks.
- Amacımız tüm bu riskleri önlemektir.
This is Fire Prevention Week.
- Bu yangın önleme haftasıdır.
We are a suicide prevention organization.
- Biz bir intihar önleme örgütüyüz.
We sprinkle salt to ward off bad luck.
- Kötü şansları önlemek için tuz serpiyoruz.
Biz her tedbiri aldık.
- Biz her önlemi aldık.
Kongre tedbiri tasdik etmedi.
- Kongre önlemi onaylamadı.