ödünç vererek

listen to the pronunciation of ödünç vererek
Турецкий язык - Английский Язык
lending
loaning
ödünç ver
lend

I'll lend you my notebook. - Defterimi sana ödünç vereceğim.

Could you lend me your bicycle for a couple of days? - Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?

ödünç ver
{f} loaning
ödünç ver
{f} lending

I wonder if you would mind lending me your car for a couple of days. - Birkaç günlüğüne arabanı bana ödünç vermenin bir sakıncası olup olmadığını merak ediyorum.

Tom, would you mind lending me ten dollars? - Tom, bana on dolar ödünç verir misin?

ödünç ver
{f} lent

The bank lent her 500 dollars. - Banka ona 500 dolar ödünç verdi.

He spent all the money that his friend had lent him. - Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.

ödünç ver
{f} loan

The bank loaned her 500 dollars. - Banka ona 500 dolar ödünç verdi.

The bank loaned him 500 dollars. - Banka ona 500 dolar ödünç verdi.