raket

listen to the pronunciation of raket
Türkçe - İngilizce
{i} racket

Do you know where George bought his tennis racket? - George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?

Mike has a nice racket. - Mike'ın güzel bir raketi var.

racquet

Would you rather play racquetball? - Raketbol oynamayı tercih eder misin?

racket (used in tennis, badminton, ping-pong)
snowshoe
racket, racquet; bat
bat

The player swung the bat at a ball. - Oyuncu raketi topa salladı.

crosse
paddle

Tom can't remember which ping-pong paddle is his. - Tom hangi ping-pong raketinin onunki olduğunu hatırlayamıyor.

Türkçe - Türkçe
Pingpong, tenis gibi oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış olan, uzunca saplı araç, vuraç
Pinpon, tenis gibi oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış olan, uzunca saplı araç, vuraç
Kara batmadan yürümeye olanak sağlayan kenarlı bir çeşit geniş taban
vuraç
raket