Yağmurlar sel olarak geldi.
- The rains came in torrents.
Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.
- A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.
Geçen haftanın sağanak yağışları nedeniyle su baskınımız vardı.
- We had flooding because of last week's heavy rains.
Her yağmur yağışında çatı sızar.
- The roof leaks every time it rains.
Yağmur bir hafta sürdü.
- The rain lasted a week.
Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
- The meeting was canceled because of the rain.
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
- I'll stay if it rains.
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
- How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
Pazardan beri yağmur yağmaktadır.
- It has been raining since Sunday.
Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.
- It's been raining for about a week.
Sence yağmurlu mevsim bu yıl erken başlayacak mı?
- Do you think the rainy season will set in early this year?
Yağmurlu mevsim yaklaşıyor.
- It'll soon be the rainy season.
Yağmur mevsiminin yakında gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.
- I wonder if the rainy season isn't coming soon.
Yağmur mevsimi haziran sonuna doğru başlar.
- The rainy season begins towards the end of June.
The rains came early this year.
Bombs rained from the sky.
It will rain today.
The boxer rained punches on his opponent's head.
First of all it was the car breaking down, then the fire in the kitchen and now Mike's accident. It never rains but it pours!.