Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım.
- I have never heard Roy sing a song in public.
Herkesin içinde konuşmak zordur.
- It is hard to speak in public.
Herkesin önünde ona gülündü.
- He was laughed at in public.
Herkesin önünde böyle şeyler söylememelisin.
- You ought not to say such things in public.
Bir kadına alenen yardım etme. Şüpheli görüneceksin.
- Don't help a woman in public. You'll look suspicious.