problematic condition; defect, drawback

listen to the pronunciation of problematic condition; defect, drawback
İngilizce - Türkçe

problematic condition; defect, drawback teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

disadvantage
dezavantaj

Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın. - For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.

Diğer taraftan, bazı dezavantajları var. - On the other hand, there are some disadvantages.

disadvantage
zarar
disadvantage
kayıp
disadvantage
at a disadvantage daha zayıf bir durumda olmak
disadvantage
be to somebodys disadvantage bir kimsenin zararına olmak
disadvantage
{i} aleyhte durum
disadvantage
aleyhte olan durum
disadvantage
disadvantaged normal sayılan menfaat
disadvantage
{i} sakınca, mahzur, dezavantaj, zarar
disadvantage
dezavantajlı olmak
İngilizce - İngilizce
{i} disadvantage
problematic condition; defect, drawback