Fransızca - Türkçe
pris teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı
- alınmış; tutulmuş, uğramış; ayartılmış; donmuş; meşgul
- ele alındığında
- çekilen
- atıl
Ekipten atıldı çünkü uyuşturucu kullanıyordu.
-Il fut exclu de l'équipe parce qu'il avait pris de la drogue.
Bunun için hapse atılabilirsin.
-On peut te mettre en prison pour ça.
- çeki
Dünya'nın uzaydan görünüşünün ilk fotoğrafı 1946'da çekildi.
-La première photographie de la Terre, vue de l'espace, fut prise en dix-neuf-cent-quarante-six.
Fransızca - İngilizce
pris teriminin Fransızca İngilizce sözlükte anlamı
- {a} occupied
- {a} stricken
- taken, captured; sold; busy
- {a} taken
Spenser's sarcastic and joking remarks are often misinterpreted as signs of ambivalence and often taken too seriously.
-Les remarques sarcastiques et de plaisanterie de Spenser sont souvent mal interprétées comme signes d'ambivalence et souvent prises trop au sérieux.
Some of the photos have been taken at the risk of life.
-Certaines photos ont été prises au péril de la vie.
İngilizce - İngilizce
pris teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- An impression taken from anything, as from an engraved plate
- A photographic copy, or positive picture, on prepared paper, as from a negative, or from a drawing on transparent paper
- Printed letters; the impression taken from type, as to excellence, form, size, etc
- as, small print; large print; this line is in print
- A printed cloth; a fabric figured by stamping, especially calico or cotton cloth
- A printed publication, more especially a newspaper or other periodical
- That which is produced by printing
- See Price, and 1st Prize
İsveççe - Fransızca
pris teriminin İsveççe Fransızca sözlükte anlamı
- tarifs