present participle of raise

listen to the pronunciation of present participle of raise
İngilizce - Türkçe

present participle of raise teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

raising
(Teknik,Tekstil) şardonlama
raising
(Denizbilim) semirtme
raising
(Gıda) kabarma
raising
(Denizbilim) artırma

Asgari ücreti artırmayı planladıkları doğru mu? - Is it true they're planning on raising the minimum wage?

Onlar vergileri artırmayı tartışacaklar. - They'll debate raising taxes.

raising
{f} yükselt

Vergileri yükseltmek bu zamanda böyle iyi bir fikir olmayabilir. - Raising taxes may not be such a good idea at this time.

Tom asgari ücreti yükseltmenin kötü bir fikir olacağını düşünüyor. - Tom thinks raising the minimum wage would be a bad idea.

raising
tüylendirme
raising
yükselterek

Araba arkasında bir toz bulutu yükselterek geçti. - The car passed by, raising a cloud of dust behind it.

raising
{i} kabartma
raising
{i} yükselen
raising
{i} kaldırma
İngilizce - İngilizce
raising
present participle of raise