O şimdi akşam yemeği hazırlamakla meşgul.
- She is busy preparing supper now.
Öğretmen bana konuşmamı hazırlamak için daha çok zaman harcamam gerektiğini söyledi.
- My teacher told me that I should have spent more time preparing my speech.
Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.
- My wife and I are preparing to retire.
O, üniversite için hazırlanıyor.
- She is preparing for college.
O, sınava hazırlanmakla meşgul.
- He is busy preparing for the examination.
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- She is busy preparing for the trip.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Listeyi hazırlamak için zamana ihtiyacımız var.
- We need time to prepare the list.
Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.
- It will take me no less than 10 hours to prepare for the exam.
İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
- I have to prepare for the test in English.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
En kötüsü için hazırlanmalısın.
- You should prepare for the worst.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
- We have to prepare for that.
Şimdi onu yapmak için hazırım.
- I'm prepared to do that now.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
We prepared the spacecraft for takeoff.
... in preparing students with the skills for the new economy ...
... are preparing ourselves. ...