İngilizce - Türkçe
präser teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- rubber
- kauçuk
Birkaç hafta sonra, doktorlar Cleveland'a sert kauçuktan yeni bir çene çıkışı yaptı.
-After a few weeks, doctors made Cleveland a new jaw out of hard rubber.
Araba lastikleri sentetik kauçuktan yapılır.
-Tires are made from synthetic rubber.
- French letters
- prezervatif
- French letters
- kaput
- condom
- kaput
- rubber
- üç oyundan ikisini kazanma
- rubber
- berabere kalınca kazananı belirlemek için oynanan oyun
- rubber
- kaput
- rubber
- lastik ayakkabı
- condom
- {i} prezervatif
Üzgünüm, prezervatif olmadan onu yapmayacağım.
-Sorry, I won't do it without a condom.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
-You used a condom for birth control, right?
- rubber
- {i} prezervatif
Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım.
-Sorry, I won't do it without a rubber.
- rubber
- {i} perdah taşı
- rubber
- {i} ovma bezi
- rubber
- {i} sürtünen parça [müh.]
- rubber
- berabere kalınca kazananı belirlemek için oy
- rubber
- {i} temizlik bezi
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
präser teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- condom
- rubber
- French letter (dated)
- condoms
- French letters
- rubbers