Türkçe - İngilizce
potansiyel teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- potential
The physicist was aware of the potential danger of nuclear fusion.
-Fizikçi, nükleer füzyonun potansiyel tehlikesinin farkındaydı.
Education aims to develop potential abilities.
-Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
- latent
- back demand
- potency
- potansiyel olarak zararlı
- potentially harmful
- potansiyel pazar
- (Turizm) potantial market
- potansiyel risk
- (Ticaret) potential risk
- potansiyel teori
- (Fizik) potential theory
- potansiyel çukuru
- (Bilgisayar,Fizik) potential trough
- potansiyel çıktı
- (Ticaret) potential output
- potansiyel suçlu
- potential offenders
- potansiyel adi hisse senedi
- (Ticaret) potential ordinary share
- potansiyel açık
- (Ticaret) potential deficit
- potansiyel bobini
- potential coil
- potansiyel bölücü
- potential divider
- potansiyel cilt teması
- (Çevre) potential dermal exposure
- potansiyel denetleme yöntemi
- potentiostatic method
- potansiyel denklem
- potential equation
- potansiyel doz
- (Çevre) potential dose
- potansiyel doğurganlık
- (Denizbilim) potential fecundity
- potansiyel düşüşü
- potential drop
- potansiyel dış açık
- (Ticaret) potential foreign deficit
- potansiyel enerji
- potential energy
- potansiyel engel
- (Bilgisayar) potential hill
- potansiyel engeli
- potential barrier
- potansiyel farkı
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) difference of potential
- potansiyel farkı
- potential difference
- potansiyel galvanometre
- potential galvanometer
- potansiyel gerçeklik
- potential reality
- potansiyel gradyan
- (Meteoroloji) potential gradient
- potansiyel gradyanı
- potential gradient
- potansiyel göstermek
- show potential
- potansiyel işgücü
- (Ticaret) potential labor force
- potansiyel kararsızlık
- (Meteoroloji) potential instability
- potansiyel katsayısı
- potential coefficient
- potansiyel kayma yüzeyi
- potential surface of sliding
- potansiyel kullanıcılar
- (Eğitim) potential users
- potansiyel kuyusu
- (İnşaat) well potential
- potansiyel kuyusu
- potential well
- potansiyel maruz kalma
- (Çevre) potential exposure
- potansiyel olarak
- latently
- potansiyel olarak
- potentially
This is potentially your problem.
-Bu potansiyel olarak senin sorunun.
That is potentially our problem.
-O, potansiyel olarak bizim sorunumuzdur.
- potansiyel oy hakları
- (Ticaret) potential voting rights
- potansiyel platosu
- (Bilgisayar,Teknik) potential plateau
- potansiyel rekabet
- (Ticaret) potential competition
- potansiyel saçılma
- potential scattering
- potansiyel sergilemek
- show potential
- potansiyel sorumlu taraf
- (Çevre) potentially responsible party
- potansiyel sıcaklık
- (Meteoroloji) potential temperature
- potansiyel sıkışma
- (Meteoroloji) potential gradient
- potansiyel taşımak
- have a potential
- potansiyel tehlike
- dynamite
- potansiyel teknesi
- potential trough
- potansiyel temas durumu
- (Çevre) potentially exposed
- potansiyel teori
- (Matematik) potential theory
- potansiyel teşkil etmek
- have potential
- potansiyel teşkil etmek
- show potential
- potansiyel transformatörü
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) potential transformer
- potansiyel turist
- (Turizm) potential tourist
- potansiyel zayıflatıcı
- potential attenuator
- potansiyel ürün
- (Denizbilim) potential yield
- pozitif potansiyel
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) positive potential
- biyolojik potansiyel
- (Biyoloji) biotic potential
- elektriksel potansiyel
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) electric potential
- aşırı potansiyel
- overpotential
- elektriksel potansiyel enerji
- (Fizik) electric potential energy
- elektro kinetik potansiyel
- electrokinetic potential
- genetik potansiyel
- (Biyoloji) morphogenetic potential
- hızlandırıcı potansiyel
- accelerating potential
- iç potansiyel
- inner potential
- kapiler potansiyel
- capillary potential
- kimyasal potansiyel
- chemical potential
- kritik potansiyel
- (Fizik,Teknik) critical potential
- manyetik potansiyel
- magnetic potential
- mutlak potansiyel
- absolute potential
- sabit potansiyel
- constant potential
- sıfır potansiyel
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) ground potential
- sıfır potansiyel
- zero potential
- tepkisel potansiyel
- (Pisikoloji, Ruhbilim) evoked potential
- termodinamik potansiyel
- thermodynamic potential
- zengin potansiyel
- rich potential
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
potansiyel teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Varlığı, gücü ortaya çıkmamış olan, gizil
- Gizil güç
- gizilgüç
- aji
- potansiyel farkı
- bakınız: gerilim
- potansiyel suçlu
- Suçlu olduğu varsayılan veya tahmin edilen kimse
İlgili Terimler
potansiyel
Heceleme
po·tan·si·yelTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler