Tom'un fikirlerinin buralarda fazla ağırlığı yoktur.
- Tom's opinions don't carry much weight around here.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
O, her zaman karısının görüşlerine değer verir.
- He always values his wife's opinions.
O görüşlerinde esnektir.
- She is flexible in her opinions.
Bir erkeği düşmanlarının düşünceleriyle yargılama.
- Don't judge a man by the opinions of his enemies.
Düşüncelerle gerçekleri karıştırmayın.
- Don't confuse opinions with facts.