The dinner they served was badly cooked.
- Onların verdiği akşam yemeği kötü pişirilmişti.
For dinner, I had lamb cooked four different ways.
- Akşam yemeği için dört farklı biçimde pişirilmiş kuzu etim vardı.
Could you cook a skewer for me, please?
- Bana bir şiş pişirir misin, lütfen?
My mother is busy cooking dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
My mother is busy cooking dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
She is quite ignorant of cooking.
- O, yemek pişirmede oldukça bilgisizdir.
Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
Tom told Mary that the cake she baked tasted good.
- Tom Mary'ye pişirdiği kekin tadının iyi olduğunu söyledi.
The two boys cooked their meal between them.
- İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
Mother has not cooked dinner yet.
- Anne henüz akşam yemeğini pişirmedi.