İngilizce - Türkçe
pesterer teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- askıntı
- pester
- taciz etmek
- pester
- sıkıntı vermek
- pester
- sürekli rahatsız etmek
- pester
- peşini bırakmamak
- pester
- asıntı olmak
- pester
- askıntı olmak
- pester
- balta olmak
- pester
- tebelleş olmak
- pester
- kancalamak
- pester
- asılmak
- pester
- rahat vermemek
- pester
- rahat bırakmamak
- pester
- sıkmak
- pester
- rahatsız etmek
- pester
- başının etini yemek
- pester
- sıkıntı ver
- pester
- {f} musallat olmak
- pester
- {f} belâ olmak
- pester
- {f} -e musallat olmak, -i sürekli rahatsız etmek, -in peşini bırakmamak
- pester
- baş ağrıtmak
- pester
- rahatsız et
O sorularla onu rahatsız etti.
-He pestered her with questions.
Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.
-Stop pestering me, I'm busy.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
pesterer teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Agent noun of pester; one who pesters
- {n} one who pesters, one who plagues
- One who pesters or harasses
- {i} troublemaker; nuisance, annoyance
- pester
- {v} to plague, tease, harass, disturb
- pester
- To bother, harass or annoy persistently
- pester
- disapproval If you say that someone is pestering you, you mean that they keep asking you to do something, or keep talking to you, and you find this annoying. I thought she'd stop pestering me, but it only seemed to make her worse I know he gets fed up with people pestering him for money. that creep who's been pestering you to go out with him. to annoy someone, especially by asking them many times to do something (empestrer , from pastoria ; influenced by pest)
- pester
- To trouble; to disturb; to annoy; to harass with petty vexations
- pester
- {f} trouble, annoy; nag, bother
- pester
- annoy persistently; "The children teased the boy because of his stammer"
- pester
- To crowd together in an annoying way; to overcrowd; to infest