İthalat düzenlemeleri son zamanlarda gevşetilmiştir.
 - Import regulations have been relaxed recently.
Tom gevşemiş ve dinlenmiş görünüyordu.
 - Tom looked relaxed and rested.
Kurallar son zamanlarda gevşemişti.
 - The rules were recently relaxed.
Tom gevşemiş göründüğümü söyledi.
 - Tom said I seemed relaxed.
Gitar çalarken rahatlamış hisseder.
 - He feels relaxed when he's playing the guitar.
Onunla rahatlamış hissediyorum.
 - I feel relaxed with him.