pain or stinging

listen to the pronunciation of pain or stinging
İngilizce - Türkçe

pain or stinging teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

anger
{f} kızdırmak

Seni kızdırmak istemiyorum. - I don't wish to anger you.

anger
öfke

Onun sesi öfkeden titriyordu. - Her voice was quivering with anger.

O artık öfkesini tutamadı. - He could no longer contain his anger.

anger
hiddet
anger
{i} kızgınlık

Kızgınlık, gerekçesinin görülmesini engelledi. - Anger deprived him of his reason.

Yüzündeki kızgınlık belirgindi. - The anger in her face was unmistakeable.

anger
{f} sinirlendirmek
anger
{i} dargınlık
anger
öfkelendir
anger
{i} hırs
anger
{f} öfkelendirmek
anger
{f} kızdır

Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı. - The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.

Onun eylemleri büyük ölçüde Meksikalı liderleri kızdırdı. - His actions greatly angered Mexican leaders.

anger
dargınlık darıltmak
anger
(fiil) kızdırmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek, darıltmak
anger
{i} kızma

Kızmak için nedenin yok. - You have no cause for anger.

İngilizce - İngilizce
anger
pain or stinging

    Heceleme

    pain or sting·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    peyn ır stîngîng

    Telaffuz

    /ˈpān ər ˈstəɴɢəɴɢ/ /ˈpeɪn ɜr ˈstɪŋɪŋ/