one who travels or goes journeys

listen to the pronunciation of one who travels or goes journeys
İngilizce - Türkçe

one who travels or goes journeys teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

traveller
{i} seyahat eden kimse
traveller
seyahat eden
traveller
yolcu

Ve yolcular onu hatırlıyor mu? - And do the travellers remember him?

traveller
{i} gezgin

Ben yalnızca ruhun saflığını arayan bir gezginim. - I am just a traveller who seeks the purity of the soul.

Birçok gezgin gidecekleri yerlere trenle seyahat etme yerine bir araba kiralamaya karar verdiler. - Many travellers decided to rent a car instead of travelling by train to their destinations.

traveller
{i} pazarlamacı [brit.]
traveller
i., İng., bak. traveler
traveller
pazarlamacı
traveller
{i} seyyah

Yabancı bir arazi yok; yalnızca yabancı olan seyyah budur. - There is no foreign land; it is the traveller only that is foreign.

Mary, muhtemelen asla bir yerde yerleşip kalmayacak uslanmaz bir seyyahın çocuğudur. - Mary is the kind of inveterate traveller who will probably never settle down in one place.

İngilizce - İngilizce
{n} traveller
one who travels or goes journeys

    Heceleme

    one who travels or Goes journeys

    Türkçe nasıl söylenir

    hwʌn hu trävılz ır gōz cırniz

    Telaffuz

    /ˈhwən ˈho͞o ˈtravəlz ər ˈgōz ˈʤərnēz/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈtrævəlz ɜr ˈɡoʊz ˈʤɜrniːz/