one who researches

listen to the pronunciation of one who researches
İngilizce - Türkçe
araştırıcı
researcher
{i} araştırmacı

Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı. - The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.

Dan, Princeton Üniversitesi'nde bir grup biyoloji araştırmacısı ile bir araya geldi. - Dan met a group of biology researchers at Princeton University.

researcher
{i} arama çalışması yapan kimse
İngilizce - İngilizce
researcher
one who researches

    Türkçe nasıl söylenir

    hwʌn hu risırçîz

    Telaffuz

    /ˈhwən ˈho͞o rēˈsərʧəz/ /ˈhwʌn ˈhuː riːˈsɜrʧɪz/