one who bakes; one who owns a bakery

listen to the pronunciation of one who bakes; one who owns a bakery
İngilizce - Türkçe
bir pişiren, bir fırın sahibi
baker
fırıncı

Belediye Binası önünde fırıncı fiyatlarını artırdı. - The baker in front of City Hall increased his prices.

Wolfgang Almanya'da küçük bir köyde bir fırıncı. - Wolfgang is a baker in a small village in Germany.

baker
{i} ekmekçi

Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım. - And I've also got to pay the grocer, the greengrocer, the bakery, the dairy and what have you.

baker
{i} portatif fırın
İngilizce - İngilizce
{i} baker
one who bakes; one who owns a bakery