Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.
 - Tom shot Mary twice in the leg.
İki kere iki dört eder.
 - Twice two is equal to four.
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
 - Your income is about twice as large as mine is.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
 - My brother eats twice as much as I do.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
 - Brush your teeth twice a day at least.
İki kez evlendi ve yirmiden fazla çocuğu oldu.
 - He married twice and had more than 20 children.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
 - I've climbed Mt. Fuji twice.
Yıldız Savaşlarını iki defa izledim.
 - I have seen Star Wars twice.