İngilizce - Türkçe
on the boat, on the ship, on the airplane, on the train teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- on board
- trene
- on board
- uçağa
O, uçağa binmeden önce bana el salladı.
-She waved at me before she got on board the plane.
Onlar aynı uçağa bindiler.
-They were on board the same airplane.
- on board
- gemiye
Bayanlar ve baylar, gemiye hoş geldiniz.
-Ladies and gentlemen, welcome on board.
Bütün turistler gemiye bindiler mi?
-Have the tourists all gone on board?
- on board
- uçakta
Uçakta bulunan beş yüz yolcu vardı.
-The plane had five hundred passengers on board.
Uçaktaki herkes güvendeydi.
-Everyone on board was safe.
- on board
- yerleşik
- on board
- trende
- on board
- gemide
Gemideki yolcular çoğunlukla Japondu.
-The passengers on board were mostly Japanese.
Gemide bir doktor var mı?
-Is there a doctor on board?
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
on the boat, on the ship, on the airplane, on the train teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- on board
on the boat, on the ship, on the airplane, on the train
Telaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler